Kapitalizm yıllardan beri tüm sosyal kurumları öylesine güzel kullanmış ve tüm halk kesimlerini öylesine köleleştirmiş ki, eğitim seminerine katıldığım bir işçi seminerinde, tüketim ve üretim araçları arasında bir ayırım dahi yapamayan emekçiler, İslamda mülkiyet hakkının kutsallığını anlatmaya kalktılar.
Oyun eski bir oyundu. Senaryo bildikti. Sahne tanıdıktı. Seyirci de aynıydı. Sadece aktörler yeniydi, dekora türban geçirilmişti, kostüm tesettüre girmişti. Oyunun adı satmaktı! Ticaret! Mallar devletindi. Devlet tu kakaydı! Miskin ve tembeldi. İyi işletemiyordu.
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın açıklamalarını duyunca şaşırıyorum. Tüpraş'ın yüzde 14,76'sını "herkese duyura duyura sattık" diyerek, gözümüzün içine baka baka gerçeği gizliyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ın ''ağabey'' dediği Maliye Bakanı Kemal Unakıtan 'la birlikte satışlar konusunda çok sıkı çalıştıkları adım adım gün ışığına çıkıyor. Hani iki devlet büyüğümüz için ''Aralarından ihale sızmaz'' desek, yeridir!
Ofer'leme dört bir koldan dinamizm kazandı. Yatağına sığmayan seller gibi akıyor. En büyük milli iş adamlarımızdan Rahmi Koç, "Haberim olsaydı, holdingime bile külfet vermeden Galataport'u ben alırdım" diyen ustura gibi bir giriş yaptı.
TÜPRAŞ'ın yüzde 14.46 hissesini 4 Mart 2005'te İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) satan Özelleştirme İdaresi, bu hisseleri kimlerin aldığını bilmiyor! (ÖİB açıklaması 21 Eylül) Ama kamuoyu biliyor. Kamuoyunun bilgi kanalları, istihbarat imkânları ÖİB'den daha mı güçlü? Hayır.
Burası "güncelhafızasızlık"galaksisi. Burada, insanlar Ergenekon'u dahi unutmazken, ensesine vurup lokmasını alana dair herhangi bir şey hatırlamaz. Hatırlamak bir yana... Hafızasızlıktan daha beteri, sorgulama, bir durup düşünme, doğrusunu arama ve sorma eksikliği olduğu için de...
Tayyip Bey, Rize'de gürledi: - Herkes tilkilik peşinde!..
CHP'nin 'Ofer Komisyonu', Tüpraş ve Galataport ihalelerinde Global Menkul Değerler'in Sahibi Mehmet Kutman ile birlikte alımlar yapan İsrailli işadamı Sami Ofer'in Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile ilişkilerini araştırıyor. Dünkü gazetelerde Başbakanlık'ta ihaleden bir yıl önce Başbakan Erdoğan'ın da katıldığı bir toplantıda Ofer'e avantaj kılmak üzere 'Kıyı Kanunu'nda değişikliğe gidildiği haberlerinin yer alması üzerine CHP hedef büyüttü.
Petrol-İş Sendikası, Tüpraş’ın özelleştirilmesine karşı yürütmüş olduğu çok yönlü kampanya ile bir sendikanın yapması gerekeni yaptı: Kamuoyunu uyardı, toplumsal tepkiyi örgütlemeye çalıştı, yargının harekete geçmesini sağladı, kamu mallarının ve halkın birikiminin nasıl yağmalandığını gözler önüne serdi.